Arapça kökenli olan rücu sözcüğü Türk Dil Kurumu sözlüğünde geri dönme olarak anlamlandırılır. Benzer anlamda rücu etmek şeklinde kullanılan terim ile sigortacılıkta ve hukukta sıklıkla karşılaşılır. Sigortacılıkta şirket rücu hakkını kullanarak poliçe ile yüklendiği sorumluluklarını yerine getirdiğini ve uğradığı zararın tazminini talep etmiş olur.
Sigorta şirketi, sigortalıya tazminatı ödedikten ve yükümlülüklerini yerine getirdikten sonra rücu hakkını kullanabilir. Rücu nedir sorusuna karşılık sigorta şirketinin üçüncü kişilerden ödediği tazminatı talep etmesidir cevabı verilebilir.
Rücu Etmek Ne Anlama Gelir?
Rücu etmek hukuken bir kişinin diğerinin yerine geçerek üçüncü kişilere karşı onun sorumluluklarını ve aynı zamanda haklarını devralması olarak tanımlanabilir. Bu şekilde kısaca hukuki olarak tanımı yapılan rücu işlemi ile sigorta hasarlarında sıklıkla karşılaşılır. Sigorta şirketleri ödedikleri tazminatlar karşılığında hukuken sigortalının yerine geçer. Böylece tıpkı sigortalı gibi kusurlu olan üçüncü kişilerden zararlarını talep etme hakkı elde eder.
Sigortacılıkta rücu işlemi sigorta şirketinin sigortalıya karşı olan sorumluluklarını yerine getirmesinin ardından başlatılır. Şirket bu adımın ardından asıl sorumluya yönelerek zararın tazmin edilmesini talep eder. Bu şekilde rücu eden halefiyet kazanmış olur ve sigortalı gibi hareket eder.
Rücu Hakkı Nasıl Kullanılır?
Rücu hakkının kullanılabilmesi için bazı koşulların yerine getirilmesi gerekir. Rücu davasının açılmasında sigortacılık açısından ilk koşul sigorta şirketinin sigortalıya tüm tazminatı ödemesidir. Rücu davası, yalnızca zarardan sorumlu üçüncü kişilere karşı açılabilir; sigortalıya karşı açılamaz. Sigortada rücu işlemi halefiyet ilkesi çerçevesinde gerçekleşir.
Trafik kazalarında sigorta şirketinin rücu hakkı en sık kullanılan ve pratikte en çok karşılaşılan durumların başında gelir. Trafik kazası sonucunda meydana gelen hasarlarda trafik sigortası poliçesi düzenleyen şirketler yükümlülüklerini poliçede yazılı koşullar çerçevesinde yerine getirir. Böylece sigorta rücu şartları kapsamında sigortalının halefi olur ve zararları karşı taraftan talep edebilme hakkı elde eder.
Rücu hakkının kullanımına dair temel kurallar bulunmakla birlikte, kapsamı sigorta poliçesine ve hukuki yorumlara bağlı olarak değişebilir. Bununla birlikte rücu hakkının kullanılmasında belirleyici olan unsurların başında poliçe ve içeriğindeki rücu hakkının kullanılmasına ilişkin maddeler gelir. Söz konusu maddeler doğrultusunda yapılacak işlemler sonucunda sorumluların kendisi kadar bazı durumlarda mirasçıları da rücu davasının muhatabı olabilir.
Rücu Davası Nedir, Şartları Nelerdir?
Rücuen tazminat talepleri için dava açılması gerekir. Sigorta şirketi bu davayı açabilmek için rücu tazminatı koşullarını sağlamış ve sigortalıya olan yükümlülüklerini yerine getirmiş olmalıdır. Böylece sigorta şirketi sigortalının yerine geçerek onun haklarını devralır. Kasko sigortası rücu oranı en yüksek olan sigorta branşlarından birisidir. Kasko rücu şartları da aynı şekilde tazminatların ödenmesine bağlıdır.
Sigorta Şirketinin Rücu Hakkı Nedir?
Sigorta şirketinin rücu hakkı halefiyet ilkesine dayalı olarak elde edilir. Yerine geçme anlamındaki halefiyet kavramı ancak gerekli yükümlülüklerin yerine getirilmesi ile mümkün olur. Halefiyet ilkesi doğrultusunda rücu hakkı kullanacak olan sigorta şirketi poliçeden kaynaklanan her türlü tazminat ödemesini eksiksiz olarak yapmış olmalıdır. Rücu hakkı sigorta çeşidine bağlı olarak farklı koşullara bağlı olarak kullanılabilir.
Hangi Sigortalarda Rücu Hakkı Geçerlidir?
Rücu hakkının geçerli olduğu ve en sık kullanılan sigorta türleri trafik sigortaları ve konut sigortalarıdır. Trafik sigortalarından özellikle kasko sigortası bu konuda başta gelen örneği oluşturur.
Rücu örnekleri ile bunların yanı sıra pek çok sigorta branşında karşılaşmak mümkündür. Hangi sigorta türünde olursa olsun rücu hakkının kullanılabilmesi için sigorta şirketlerinin meydana gelen zararı ödemiş olması şarttır. Bunun ardından kanuni zaman aşımı süresi içerisinde sigorta şirketi mahkemeye başvurarak bu hakkı kullanabilir. Hasar durumunda sorumluların bulunması şartıyla rücu işlemi uygulanabilecek sigorta branşları arasında genel zarar sigortaları, kaza sigortası, kara araçları sorumluluk sigortaları, hayat sigortası, genel sorumluluk sigortaları, hastalık sigortası, sağlık sigortası, ferdi kaza sigortası, yangın sigortası gibi örnekler vardır.
Trafik Sigortalarında Rücu Hakları Nelerdir?
Trafik sigortalarında sigortalı bir aracın kazaya karışması ile sigorta şirketinin sigortalıya veya karşı tarafa maddi tazminat ödeme yükümlülüğü oluşabilir. Ödenecek tazminat tutarı kazanın nedenine ve asıl olarak kusur oranlarına bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Sigorta şirketinin ödediği tazminat tutarını kazaya neden olan kusurlu kişiden veya taraftan talep etmesi durumu rücu hakkının kullanılması olarak adlandırılır. Rücu hakkı yasal düzenlemeler ve poliçede yazılı kurallar çerçevesinde kullanılır.
Konut Sigortalarında Rücu Hakları Nelerdir?
Konut sigortaları için de tıpkı trafik sigortalarında olduğu gibi rücu hakkının kullanılabileceği hasarlardan söz edilebilir. Sorumluların tespit edilebildiği durumlarda hırsızlık, yangın ve benzeri konut sigortası hasarlarında poliçe koşulları çerçevesinde rücu hakkı kullanılabilir. Sigorta türleri arasında zamanaşımı sürelerinde farklılıklar olabilir. Konut sigortalarında hırsızlık, yangın ve benzeri hasarlarda çoğu zaman bir sorumlunun tespit edilmesi mümkün olmaz. Bu da rücu hakkının kullanılmasının önündeki en önemli engeldir.
Rücu Nedenleri Nelerdir?
Rücu davası sigorta şirketi tarafından sorumlu olan üçüncü taraflara karşı açılabilir. Bu davanın açılma nedenleri arasında yetkisiz yolcu taşınması, izin alınmaksızın tehlikeli ve zararlı maddeler taşınması, taşıt kullanım sürelerine dikkat edilmemesinden dolayı kaza gerçekleşmesi, ehliyetsiz bir sürücü tarafından kullanılan araç ile gerçekleşen kazalar, kapasiteden daha fazla yük veya yolcu taşınması sonucu gerçekleşen kazalar sayılabilir.
Sigorta Şirketinin Rücu Hakkı Zamanaşımı
Sigorta şirketinin rücu hakkı zamanaşımı, Karayolları Trafik Kanunu'na göre zarar gören kişinin zararı ve sorumluyu öğrendiği tarihten itibaren 2 yıl, her durumda kaza tarihinden itibaren 10 yıldır. Ancak dava, cezayı gerektiren bir fiilden kaynaklanıyorsa, ceza zamanaşımı süresi uygulanır. Bu sürelerin aşılması durumunda zamanaşımı hükümleri uygulanır. Sigorta rücu zamanaşımı süresi ceza davasına konu olmayan hallerde 10 yıl olarak uygulanmaktadır.